27 Haziran 2010 Pazar

MARADONA




















İlk başta çok büyük tepkiler gelmedi Maradona'nın tarzı hakkında.Sevinçleri,tavırları,mimikleri çoğu insanın umurunda değildi; taki Arjantin Milli Takımı daha çok dikkat çekmeye başlayana kadar...

Bu söylediklerim dünya kupasıyla içli dışlı olanlar için geçerli değil elbette.Daha çok denk gelince izleyen ''ulan Messi neler yapıyor bir bakalım'' diyen tiplerin tepkileri.

Maradona'nın komünizme olan düşkünlüğüne rağmen kapitalizmin bütün zararlı yönlerine bulaştığını bilmeyen yoktur.Uyuşturucudan tutunda lüks harcamalarına kadar.Ancak Maradona'da diğer insanlarda olmayan iki şeyin olduğuna inanıyorum ben.

Birincisi Allah vergisi bir yetenek
İkincisi yine Allah vergisi bir sempati...
Bu özellikleriyle hırsının birleşmesi en az Arjantin Milli Takımı kadar zevk veriyor bana.

Ne mutlu ki bize maradona ve arjantin yan yana....

10 Haziran 2010 Perşembe

Basın ve Siyaset

Dış siyasette başarı nidaları atan siyasiler hiç bir zaman başarının somut getirilerinden bahsetmezler.Hep ülkenin kazançlı çıktığı anlatıp ne kadar büyük işler başardıklarını söylerler.

Ancak her defasında bu söylenenlerin palavradan ibaret olduğunun göstergeleri bir şekilde medyaya yansır.Peki biz kime inanmalıyız ? Basına mı siyasileri mi?

Farklı çıkar grupları tarafından olabildiğince yönlendirilen basın organları maalesef yapılan anketlerde de görüldüğü üzre ülkemizde güvenilirliği sorgulanan mecraların başında gelir.Siyasetçiler ise basının da altında yer alır güvenilir anketlerinde.